Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), karbon emisyonlarını azaltma ve yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etme konusundaki kararlılığıyla sürdürülebilir enerji alanında küresel bir lider olarak ortaya çıkmıştır. İddialı projeler, en son teknoloji ve stratejik politikalarla BAE, sürdürülebilir kalkınma için bir örnek oluşturuyor. Bu blog, ülkenin daha yeşil bir geleceğe ulaşma çabalarını vurgulayan temel girişimleri incelemektedir.

1. Masdar Şehri: Öncü Bir Sürdürülebilir Kentsel Gelişim

Abu Dabi’de bulunan Masdar City, dünyanın en sürdürülebilir kentsel topluluklarından biridir. Mubadala Yatırım Şirketi’nin bir iştiraki olan Masdar tarafından geliştirilen bu şehir, karbon-nötr ve yüksek enerji verimliliğine sahip olacak şekilde tasarlanmıştır. Güneş enerjisi de dahil olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanmakta ve enerji tüketimini ve atıkları azaltmak için yeşil bina teknolojilerini entegre etmektedir.

2. Mohammed bin Rashid Al Maktoum Güneş Parkı

Dubai’deki Mohammed bin Rashid Al Maktoum Solar Park, dünyanın en büyük tek sahalı güneş enerjisi projesidir. BAE hükümeti, ülkenin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli ölçüde katkıda bulunacak olan bu projeden 2030 yılına kadar 5.000 MW temiz enerji üretmeyi hedeflemektedir. Park, güneş enerjisinden verimli bir şekilde yararlanmak için fotovoltaik (PV) ve konsantre güneş enerjisi (CSP) teknolojilerini kullanmaktadır.

3. BAE Enerji Stratejisi 2050

2017 yılında başlatılan BAE Enerji Stratejisi 2050, enerji kaynaklarını çeşitlendirmeyi ve 2050 yılına kadar temiz enerjinin toplam enerji karışımına katkısını %50’ye çıkarmayı hedeflemektedir. Strateji, küresel sürdürülebilirlik hedeflerine uyum sağlamak için enerji verimliliğini %40 oranında artırmaya ve karbon emisyonlarını azaltmaya odaklanmaktadır. Bu uzun vadeli vizyon, dengeli ve sürdürülebilir bir enerji ekosistemi oluşturmak için yenilenebilir enerji, nükleer enerji ve enerji tasarruflu teknolojileri entegre etmektedir.

4. Barakah Nükleer Güç Santrali

Arap dünyasında türünün ilk örneği olan Barakah Nükleer Enerji Santrali, fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılması yönünde atılmış önemli bir adımdır. Santral tam olarak faaliyete geçtiğinde BAE’nin elektrik ihtiyacının %25’ini sıfır karbon emisyonuyla karşılayacaktır. Bu girişim, enerji güvenliği ve sürdürülebilirliğini sağlarken ülkenin temiz enerjiye olan bağlılığını da desteklemektedir.

5. Yeşil Hidrojen Üretimi

BAE, karbonsuzlaştırma taahhüdünün bir parçası olarak yeşil hidrojen üretimine büyük yatırım yapıyor. Ülke, düşük karbon ekonomisine geçişi desteklemek için hidrojen enerjisi projeleri geliştiriyor. DEWA (Dubai Elektrik ve Su İdaresi) tarafından Siemens işbirliğiyle başlatılan Dubai’nin Yeşil Hidrojen Projesi, Orta Doğu’daki ilk güneş enerjili hidrojen üretim tesisidir ve gelecekteki temiz enerji çözümlerinde kilit bir rol oynamaktadır.

6. COP28 ve İklim Taahhütlerine Ev Sahipliği

BAE, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı’na (COP28) ev sahipliği yaparak küresel iklim eylemindeki liderliğini bir kez daha teyit etti. Ülke, çeşitli sürdürülebilirlik girişimlerini duyurdu ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma sözü vererek bu iddialı hedefi taahhüt eden ilk Körfez ülkesi oldu.

7. Sürdürülebilir Ulaşım ve Akıllı Hareketlilik

BAE, elektrikli araçlar (EV’ler), yeşil toplu taşıma ve akıllı mobilite çözümleriyle ulaşım sektöründe devrim yaratıyor. Dubai ve Abu Dabi, elektrikli araç şarj altyapılarını genişletiyor ve ülke, yüksek hızlı, enerji tasarruflu seyahat sağlamayı amaçlayan Hyperloop projesi de dahil olmak üzere otonom ve sürdürülebilir ulaşım çözümlerine yatırım yapıyor.

Sonuç

BAE’nin sürdürülebilir enerji konusundaki kararlılığı, çığır açan girişimlerinde, yenilikçi teknolojilerinde ve uzun vadeli politikalarında açıkça görülmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına, nükleer enerjiye, hidrojen enerjisine ve sürdürülebilir şehir planlamasına yatırım yapan ülke, daha temiz ve enerji açısından daha verimli bir geleceğin yolunu açıyor. Bu çabalar sadece BAE’ye fayda sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında sürdürülebilir kalkınma için çabalayan ülkeler için de bir model teşkil ediyor.